Bir sabah, sokaklarında hayatın sessizce aktığı küçük bir kasabada, yaşlı bir adamın öyküsü hafızalara kazınmıştı. Kasabanın meydanında her sabah güvercinlere yem veren Bay Rıza, o gün sessizliği bozdu. Çünkü bir hırsız, bir kadının çantasını alıp kaçmaya çalışmıştı. Herkes olayı görmüş, ama hiç kimse harekete geçmemişti. Bay Rıza, yaşına ve bastonuna rağmen yerinden doğrulup bağırmıştı: “Hepimiz sustukça kötülük kazanacak!”
Bu anekdot, yalnızca o kasabanın değil, tüm dünyanın bir gerçeğini yansıtıyor. İnsanlık tarihinin en karanlık anları, sadece kötülük yapanların değil, kötülüğe seyirci kalanların da eseridir. Albert Einstein’ın ünlü bir sözü vardır: “Dünya, kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikelidir.”
Seyirci Kalmanın Bedeli
Toplumların çöküş hikayelerinde ortak bir motif vardır: İlgisizlik. Kötülük, çoğu zaman bir damla su gibi başlar. Ancak buna sessiz kalındığında, bir nehre dönüşür ve sonunda herkesi sürükleyen bir sele dönüşür. Adolf Hitler’in iktidara gelişi, bir ulusun ilgisizliğinin ürünüydü. Apartheid rejiminin Güney Afrika’da on yıllarca sürmesi, pek çok insanın “Bu benim meselem değil” diyerek geri çekilmesinden kaynaklandı.
Bugün de sokakta bir kavgaya tanık olup sadece telefonlarımızla çekim yapıyoruz. Sosyal medyada nefret söylemleri dolaşıyor, ama beğeni veya yorumlarla katkı sağlıyoruz. İlgisiz kalmak ya da sessizce onay vermek, kötülüğün büyümesine zemin hazırlıyor.
Hikayenin Kahramanı Olmak
Bay Rıza’nın cesareti, belki de kasabanın düzenini bozan o anı değiştirebilirdi. Ama asıl soru şuydu: Orada duran onlarca insan neden harekete geçmedi? Çünkü çoğumuz, başkalarının bir şey yapacağını düşünerek sorumluluğumuzu üzerimizden atarız. Bu psikolojik durum, “seyirci etkisi” olarak bilinir. Oysa kötülüğe karşı duran bir kişi bile, zincirleme bir etki başlatabilir.
Küçük Adımların Gücü
Bu dünyada kahraman olmak için devasa işler yapmaya gerek yok. Bazen bir çocuğu zorbalığa karşı korumak, bazen de bir sessizliği bozan cesur bir cümle kötülüğe karşı büyük bir adım olabilir. Toplumun her bireyi, birer domino taşı gibidir. Bir kişinin harekete geçmesi, diğerlerini de cesaretlendirir.
Son Söz
Bay Rıza’nın meydanda söylediği sözler o gün yankılanmıştı: “Bu dünyayı değiştirecek olan biziz. Bugün durursak, yarın kimse kalmaz.”
Dünya tehlikede, evet. Ama tehlikenin sebebi sadece kötülük yapanlar değil, onları izleyenlerin sessizliğidir. Her birimiz, küçük de olsa bir şey yaparak bu zinciri kırabiliriz. Çünkü dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek, yalnızca iyi insanlar harekete geçtiğinde mümkün olur.
Şimdi, siz ne yapmayı seçiyorsunuz?
Yorum Gönder