Hayat, içinde sayısız karşılaşmaların ve tesadüf gibi görünen olayların olduğu büyük bir yolculuktur. Karşımıza çıkan her insan, her an ve her diyalog aslında bir anlam taşır. Bazıları hayatımızı değiştirir, bazıları ise bizim onların hayatlarını değiştirmemize vesile olur. Kimi zaman farkına varırız, kimi zamansa bu değişim, yıllar sonra anlam kazanan bir hikâyeye dönüşür.
Rastlantı Değil, Bir Öğreti
Bazen biriyle yollarımız kesişir ve bunun sadece bir tesadüf olduğunu düşünürüz. Oysa hayatta hiçbir şey rastgele değildir. Yeni bir arkadaş, bir öğretmen, bir iş arkadaşı veya sokakta karşılaştığımız bir yabancı… Hepsi bir şey öğretmek, bir boşluğu doldurmak ya da bir farkındalık yaratmak için oradadır.
Mesela, hayatta zor bir dönemden geçerken, hiç ummadığınız bir dostluk size yeniden umut verebilir. Ya da tam tersine, siz birinin hayatına dokunarak onun en büyük destekçisi olabilirsiniz. Küçük bir iyilik, belki de birinin hayatını değiştiren büyük bir kırılma noktası olur.
İnsanlar Birbirlerinin Aynasıdır
Hayatımıza giren her insan, bir şekilde bize kendimizi gösteren bir ayna gibidir. Kimi, bize sabrı öğretir, kimi cesareti… Kimi, hayal kırıklığı yaşatarak güçlü olmamız gerektiğini hatırlatır, kimi de sevgisiyle bizi iyileştirir. İyi ya da kötü fark etmez, her karşılaşma aslında bir derstir.
Geçmişe dönüp baktığınızda, size acı veren bir insanın aslında nasıl bir dönüşüm sürecinizi başlattığını fark edebilirsiniz. Belki bir hayal kırıklığı, sizi bambaşka bir yola yönlendirdi ve daha mutlu olmanıza vesile oldu. Ya da birine verdiğiniz destek, onun hayatında büyük bir değişim yarattı.
Hayatın Bize Verdiği Görevler
Hayat bazen bizi başkalarının hayatına bir öğretmen olarak yollar, bazen de öğrenci olarak bir başkasından ders almamızı ister. Bu yüzden her insanın hayatımıza bir görevle geldiğine inanmak gerekir. Birinin bizim rehberliğimize ihtiyacı olabilir ya da bizim bir başkasının bilgeliğine...
Bu bilinçle yaşadığımızda, her tanışıklığa daha farklı bakarız. İnsanları sadece gelip geçen figürler olarak değil, hayatımızdaki özel görevleri olan kişiler olarak görürüz. Ve belki de en önemlisi, kendi varlığımızın da başkaları için ne kadar kıymetli olabileceğini fark ederiz.
Öyleyse, kim bilir? Bugün tanıştığınız biri belki sizin hayatınızı değiştirecek. Ya da siz, bir başkasının hayatına dokunarak onu bambaşka bir geleceğe taşıyacaksınız. Çünkü hayatta, her insanla tanışmanın bir sebebi vardır.
Bir Karşılaşmanın Hikâyesi
Ali, yıllardır aynı sabah rutiniyle güne başlıyordu. Erken kalkar, kahvesini içer, biraz gazete okur ve işine giderdi. Hayatı düzenli ama sıradan bir döngü içindeydi. Ancak o sabah, belki de hayatını değiştirecek bir karşılaşmanın eşiğinde olduğunu bilmiyordu.
Şehrin en işlek caddelerinden birinde yürürken, bir köşe başında oturan yaşlı bir adam dikkatini çekti. Üzerinde eski ve yıpranmış kıyafetler vardı. Yanında bir kaç eski kitap duruyordu. Yaşlı adamın gözleri, yılların yorgunluğunu taşısa da içinde derin bir bilgelik vardı. Ali, bir an duraksadı. Normalde böyle şeyleri pek umursamazdı ama içinden gelen bir his onu durmaya zorladı.
“Günaydın, amca,” dedi Ali nazikçe. Yaşlı adam başını kaldırdı ve gülümsedi.
“Günaydın, evlat,” diye karşılık verdi adam. “Bugün güzel bir gün, değil mi?”
Ali, adamın ne demek istediğini anlamamıştı. Hava kapalıydı, yağmur yağmak üzereydi. “Pek de güzel sayılmaz,” diye cevap verdi.
Yaşlı adam hafifçe başını salladı. “Güzellik, gördüğün yerde değil, hissettiğin yerdedir. Bugün biriyle konuşacağımı, ona bir şey öğreteceğimi biliyordum. Belki de o kişi sensin.”
Ali şaşırmıştı. “Ne öğretebilirsiniz ki bana?” diye sordu merakla.
Adam, yanındaki eski kitaplardan birini aldı ve Ali’ye uzattı. “Bu kitabı oku,” dedi. “Hayatında bir şeylerin değişmesine vesile olacak.”
Ali, kitabı aldı ve teşekkür edip yoluna devam etti. İlk başta bunun sıradan bir an olduğunu düşündü ama akşam eve geldiğinde kendini kitabı karıştırırken buldu. Kitabın içinde, hayatın anlamı, insanlarla olan bağlarımız ve her karşılaşmanın bir nedeni olduğu üzerine yazılar vardı.
Günler geçtikçe, Ali kitabın etkisiyle düşünmeye başladı. Belki de hayatı sadece bir döngüden ibaret değildi. Belki de her insanın bir rolü, bir amacı vardı. O günden sonra, Ali her gün yaşlı adamın yanına uğrayıp onunla sohbet etti. Ondan hayata dair dersler aldı. Zamanla, Ali’nin hayata bakışı değişti.
Bir sabah, her zamanki gibi adamın oturduğu yere gittiğinde, onu bulamadı. Sanki hiç orada olmamış gibiydi. Kitapları da yoktu. Ama Ali artık biliyordu: O adamın hayatına girmesi bir tesadüf değildi. Belki de bu, onun hayatını değiştirmek için gerçekleşmiş bir karşılaşmaydı.
O günden sonra Ali, her yeni tanıştığı insanın hayatında bir anlamı olabileceğini düşündü. Belki o insanın hayatını değiştirecek olan kendisiydi, belki de o kişi, Ali’nin hayatında yeni bir sayfa açacaktı. Ama bir şeyi artık çok iyi biliyordu: Hayatta kimseyle rastgele tanışmazsın. Her karşılaşma, ya senin ya da bir başkasının kaderini değiştirir.
Yorum Gönder