Bir kafede oturuyorsunuz. Yan masada bir adam, yanında duran genç garsona yüksek sesle bağırıyor:
"Bu nasıl hizmet? Kaç kere söylemem gerekiyor? Dikkatini biraz toplasan artık!"
Garson mahcup bir şekilde başını öne eğiyor. Gözlerindeki ifadeyi görüyorsunuz; hem korku hem de üzüntü... Yan masadaki adam ise zafer kazanmış gibi geri yaslanıyor.
Bu sahne tanıdık geldi mi? Belki bir iş yerinde, belki de bir aile içinde… Bazı insanlar uyarı adı altında başkalarını azarlamayı, onları aşağılamayı alışkanlık haline getirmiştir. Ama gerçek şu ki, normal ve sağlıklı bir birey, karşısındakini küçümsemeden de bir hatayı dile getirebilir.
Bağıran Kim? Sorun Kimde?
Bizi azarlayarak uyaran biriyle karşılaştığımızda genellikle kendimizi sorgularız: "Gerçekten hata mı yaptım? Bu kadar kızmasını gerektirecek bir şey mi oldu?" Oysa burada asıl soru şu olmalı: "Bu kişi neden hatayı nazikçe dile getirmek yerine beni aşağılamayı seçti?"
Çünkü insanları sürekli azarlayan kişiler genellikle kendi içlerinde huzursuzdur. Birilerinin üzerine güç gösterisi yapmak, kendilerini daha değerli hissetmelerini sağlar. Kontrolü kaybetme korkusu içinde, seslerini yükselterek otoritelerini pekiştirmeye çalışırlar. Asıl sorun, azarlanan kişide değil, azarlayanda saklıdır.
Uyarının Doğru Yolu Vardır
Gerçekten iyi niyetle uyaran bir insan, karşısındakinin kendisini kötü hissetmesine gerek olmadığını bilir. Yapıcı bir üslup kullanır. Örneğin, yukarıdaki kafede adam şöyle diyebilirdi:
"Sanırım siparişi karıştırdınız, ama sorun değil. Bir kontrol edebilir misiniz?"
Basit, nazik, saygılı… Ve en önemlisi, karşıdaki insanın özsaygısını zedelemeyen bir yaklaşım.
Azarlamak Güç Gösterisi Değildir
Bazıları "Ben doğruyu söylüyorum" bahanesiyle kırıcı olmayı haklı çıkarmaya çalışır. Oysa bir gerçeği dile getirme biçimi, o kişinin karakterini ele verir. Gerçek güçlü insanlar, başkalarını ezerek değil, onları yücelterek saygınlık kazanır.
Bu yüzden biri sizi azarlayarak uyarıyorsa, bilin ki sorun sizde değil, onda. Çünkü sağlıklı iletişim kurabilen bir insan, kırmadan da konuşabileceğini bilir. Ve unutmayın: İnsanları küçümseyerek konuşanların aslında içlerinde büyütmeye çalıştıkları bir eksiklik vardır.
Yorum Gönder